TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

Basın Açıklaması | 6 Şubat 2023

GENEL MERKEZ
05.02.2024 (Son Güncelleme: 19.02.2024 16:18:55)

Yitirdiğimiz tüm canlara rahmet, tüm halkımıza da başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimizi iletirken TMMOB Peyzaj Mimarları odası olarak Şubat ayında yaşadığımız depremlerin coğrafyamızda yaşayacağımız son büyük deprem olmayacağının; ancak alınacak önlemler, afet ve risk yönetimleriyle depremlerin afetlere dönüşmesinin önlenebileceğinin bilincinde olduğumuzu yinelemek isteriz.

6 Şubat 2023 günü Kahramanmaraş ili, Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen iki büyük deprem, 20 Şubat 2023 günü Hatay`da meydana gelen depremler ve artçılarının meydana getirdiği hasar sonucu 11 ilimizi içine alan bir coğrafya içerisinde yaşanan büyük yıkımın üzerinden 1 sene geçti. Resmi verilere göre 50 binden fazla canımızı yitirdiğimiz, 50 bine yakın binanın yıkıldığı ve 200 binden fazla binanın ise ağır hasarlı olarak yıkılmak zorunda olduğu afetin üzerinden geçen 1 yılın sonrasında acımız hala ilk günkü gibi tazedir. 

Bir deprem ülkesi olmamız gerçeğiyle her seferinde acı bir tecrübeyle yüzleşmemiz, deprem öncesi, sırası ve sonrasında uygulanması gereken afet planlarının yetersiz olması hepimizde üzüntüyle birlikte hayal kırıklığı ve öfkeye sebep olmaktadır. Depremin hemen ardından yapılan ilk müdahale ve kurtarma çalışmaları, toplanma alanlarına erişim ve yeterliliği, geçici barınma alanlarının tesisi, sahra hastanesi, aşevi vb hizmetlerin sunulabilmesi için gerekli alan ve düzenlemeler, plan ve programların hala yetersiz olması düşündürücüdür.

Bir deprem ülkesi olduğumuz gerçeğini kabul ederek atılması gereken imar adımları, ne yazık ki her afet sonrası en çok ihtiyaç duyulan toplanma alanları, geniş açık ve yeşil alanlar göz ardı edilerek atılmaktadır. Risk ve afet yönetimi yapılarak şeffaf ve katılımcı bir şekilde sürdürülmesi gereken yeniden inşa ve yaraların onarılması çalışmalarının ne yazık ki hiçbir ders alınmadan yine bir oldu bittiyle halledilmeye çalışıldığı görülmektedir. 

Aradan geçen 1 seneye rağmen geçici barınma alanlarında bile elektrik, su, ısınma, sağlıklı yaşam alanı, eğitim, sağlık, kanalizasyon, haberleşme, enkaz kaldırma, kamusal hizmetlere erişimde güçlük ve daha birçok insani konuda eksiklikler devam etmektedir. Kalıcı barınma sorununun çözümünün ise çok daha uzun yıllar süreceği ortadadır. 

2023 yılı içerisinde yayınladığımız "Peyzaj Planlama Ve Tasarım İle Afet Riski Azaltma ve Dirençlilik Artırma" yayınımızda da bahsettiğimiz üzere deprem öncesi, sırası ve sonrasında afet yönetimi için atılması gereken adımlarda peyzaj mimarlarının etkin rol oynaması, depremlerin yıkıcı etkisinin azaltılması noktasında çok önemlidir. Bu amaçla mevcut planlama mevzuatında  değişikliklere gereksinim açıktır. Aksi halde kusurlu mevcut mekânsal planlama süreci devam edecektir. 1 yıl önceki olağandışı deprem olayları ve yıkımı da bu kusurlu planla sürecini değiştiremez ve söz konusu süreçlerde rol alanlar elit kesim bu yöndeki sorumluluklarını hâlâ görmemezlikten gelerek kurdukları sistemi devam ettirirlerse bir sonraki depremde de olacaklar açıktır.  

Deprem Öncesi

Deprem öncesi ilgili disiplinlerle birlikte üst ölçek planlardan yapı ölçeğine kadar tüm karar, planlama ve tasarım aşamalarında peyzaj mimarlarına da yer verilmesi bir zorunluluktur. Bir kentin yeniden yapılanması öncesinde yalnızca zemin etüdü yaparak yapıların yerine karar vermek yeterli değildir. İnşa edilecek kentin peyzaj karakter analizi, planlaması yapılmadığı takdirde olası afetlerde toplanma, barınma, yardım ağı kurulması, tahliye gibi hayati öneme sahip aksiyonların derhal alınmasını sağlayabilecek açık ve yeşil alan sistemlerinden yoksun kalınarak afetler çok daha yıkıcı hale gelecektir. Ancak ne yazık ki bahsettiğimiz bu peyzaj mimarlığı hizmetleri, uygulama noktasında hala yeterli düzeyde değildir. Bunu sağlamanın başlıca yolu ise Peyzaj Tabanlı Şehircilik anlayışının istisnasız her şehirde yerleşmesidir.

Peyzaj Tabanlı Şehircilik

Peyzaj Tabanlı Şehircilik; her ölçekte bir kentin planlanması ve inşası sürecinde, başından sonuna kadar diğer disiplinlerle birlikte, tüm karar aşamalarında peyzaj mimarlığı hizmetlerine yer verilmesiyle, her düzeyde açık ve yeşil alan varlığı ve sürekliliğini sağlamak yoluyla; afet tahliye, toplanma ve/veya geçici barınma alanları oluşturarak, böylece afet dirençli kentlere sahip olabilmek oluşturmak için benimsenmesi gereken bir anlayıştır. Peyzaj mimarlığı hizmetleri ile mevcut yukarıdan aşağı afet yönetimi mekanizmalarına katkı sağlanabileceği gibi, özgün olarak park tasarımları ileri insanın bizzat sürece dahil edilği aşağıdan yukarı yaklaşım yoluyla toplumsal dirençlilik geliştirilmektedir.

Birçok kayıp verdiğimiz afet bölgelerindeki şehirlere baktığımızda ne yazık ki bir peyzaj planlarına sahip olmadıklarını görüyoruz. En temeldeki kentlerdeki yeşil alan miktarı arttırılmalı, bir sistem içerisinde birbirine bağlanmalı ve herkes tarafından erişilebilir olmalıdır. Bu en temel gereksinimin sağlanması bir uzmanlık işidir, bir peyzaj mimarlığı hizmetidir. Mevcut planlama yaklaşımının buna müsaade etmeyip işi ehline bırakmayan yaklaşımı, ülkemizde daha nice afetin nice yıkımlarla sonuçlanacağını işaret etmektedir. 

Deprem Sırasında

Depremlerde ilk 48 saat, arama kurtarma çalışmaları için çok kritik bir süredir. İlk aşamada insanların açık ve yeşil alanlardan oluşan güvenli bölgelere erişimi, ardından bu alanlarda oluşturulacak insani yardım, arama kurtarma servisi için gerekli alan, yemekhane, barınma, sahra hastanesi vb kamusal hizmetlerin sağlanabilmesi adına kent içerisinde dengeli dağılmış açık ve yeşil alanlara, bu alanlara ve yeşil alanların birbirine erişimini kolaylaştıracak yeşil ağ sisteminin kurulmasına ihtiyaç vardır. Bu ihtiyaca cevap vermek ise ancak ve ancak doğru bir peyzaj planlama ile mümkündür.

Geçici Barınma Alanları

Deprem nedeniyle barınma ihtiyacını karşılamak amacıyla geçici barınma çözümüne ilişkin çadır ve geçici barınma alanlarının yer seçiminden, planlama ve tasarım süreçlerine kadar tüm aşamalarda çokdisiplinli çalışan ilgili meslek grupları içine peyzaj mimarları dahil edilmeli ve depremin yıkıcı etkisini yaşayan insanlarımızla çevre arasında sağlıklı ve sürdürülebilir ilişkiyi etkin kılacak, depremzedeleri yaşama bağlayacak peyzaj tasarımları hayata geçirilmelidir. Çocuklar için oyun alanları, temel düzeyde spor alanları, halkın sosyalleşeceği alanlar tasarlanarak depremin yarattığı sosyal yıkımın etkilerini bir nebze de olsa hafifletmek mümkündür. Çünkü bu alanlar yalnızca barınmak için değil, aynı zamanda temel düzeyde de olsa kamusal hizmet alınacak alanlardır.

Deprem Sonrası

Yıkıntı Atıkları (Molozlar)

Deprem sonrası, enkaz bertaraf alanlarının belirlenmesi doğal, kültürel, estetik ve algısal çerçevede eylem gerektiren bir konudur. Gerçekte, deprem öncesi bu konuya hazırlıklı olmak, olası deprem sırasında moloz depolama alanlarının yerini belirlemek ideal olandır. Enkaz atıklarının yönetiminde peyzaj mimarları, depolama alanı yer seçimi, toprak yönetimi, moloz ayıklama-dönüşüm-yığma ve depolama sonrası peyzaj onarımı olmak üzere 4 bileşenden oluşan bütünleşik bir süreç ile destek olabilir. 

Molozların depolanmasında yer seçimi konusunda peyzaj analizleri yapılıp korunması gereken alanlardan uzak tutularak, halihazırda ülkemizde maden ocakları kapsamında uygulanmakta olan ve peyzaj mimarları tarafından hazırlanan "Peyzaj Onarımı" ya da "Doğaya Yeniden Kazandırma" raporları ve protokollerine göre uygulanmalıdır. Molozların depolanma sürecinde ise toprak yönetiminin doğru yapılması çok önemlidir. 

Üst Toprak Yönetimi

Bu süreçte öncelikle verimli olan üst toprağın sıyrılması ve ayrı bir yerde depolanması gerekmektedir. Kalıcı yerleşim yerlerinin oluşturulmasının ardından kullanılacak verimli toprak, bu depodan karşılanacaktır. Molozların depolanacağı ve tahrip edeceği üst toprak da böylelikle korunmuş olacaktır. Aksi takdirde molozlar ile tahrip olacak olan üst toprak sebebiyle yeni kurulacak kalıcı yerleşim bölgelerinin toprak ihtiyacı, başka bir ekosisteme zarar verilerek elde edilecektir. Tüm bu sürecin sonunda, molozların ayıklanarak geri dönüşüm/kazanımının ardından moloz depo alanlarında peyzaj onarım çalışmaları yapılmalıdır. Böylelikle doğaya verilecek zarar en aza indirilerek tahribata yol açılmayacaktır.

Tüm bu veriler ışığında yitirdiğimiz tüm canlara rahmet, tüm halkımıza da başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimizi iletirken TMMOB Peyzaj Mimarları odası olarak Şubat ayında yaşadığımız depremlerin coğrafyamızda yaşayacağımız son büyük deprem olmayacağının; ancak alınacak önlemler, afet ve risk yönetimleriyle depremlerin afetlere dönüşmesinin önlenebileceğinin bilincinde olduğumuzu yinelemek isteriz. Bu sebeple tüm paydaşlarımız ile birlikte toplum yararı, sağlığı ve güvenliğini sağlamak amacıyla her türlü afete karşı risk ve afet yönetiminin oluşturulma aşamasında yaşadığımız acıları yeniden yaşamamamız için elimizi taşın altına koymaktan hiçbir zaman çekinmeyeceğimizi, peyzaj tabanlı şehircilik anlayışının benimsenmesi için üzerimize düşen tüm sorumluluğu yerine getireceğimizi kamuoyuna saygılarımızla arz ederiz. 

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası

15. Dönem Yönetim Kurulu


Okunma Sayısı 117
Fotoğraf Galerisi