Yeni Adana 14.08.2007 "peyzaj Uygulamalarındaki Hata Su Kaybına Yolaçıyor"

Peyzaj Mimarları Odası Genel Sekreteri Redife Kolçak, Türkiye'de Küresel Isınma ve Kuraklıkla birlikte suyun her geçen gün daha da kıymetlendiğini anımsattı....

Yeni Adana 14.07.2007

"Peyzaj Uygulamalarındaki Hata Su Kaybına Yol Açıyor"

Kentlerdeki park ve refüjlerdeki yeşil alanların teknik olmayan yöntemlerle yapılmasının, yüzde 80 oranında su kaybına neden olduğu bildirildi. TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Genel Sekreteri Redife Kolçak, yaptığı açıklamada, Türkiye‘de küresel ısınma ve kuraklıkla birlikte suyun her geçen gün daha da kıymetlendiğini anımsattı.

Kırsal kesimin yanı sıra büyük şehirlerdeki park ve refüjlerdeki yeşil alanların hortum ve tankerlerle sulandığını anımsatan Kolçak, "Bu yöntem hiçbir Avrupa ülkesinde kullanılmıyor. Çünkü bu akıl dışı ve çok eski bir yöntem. Vatandaşların suya hasret hale geldiği günümüzde, bu yöntem nedeniyle yüzde 80 civarında su kaybı yaşanıyor" dedi.

Uygulanmakta olan sulama hizmetlerinin mühendislik ve kaynak kullanımı hatası olduğuna dikkati çeken Kolçak, otomatik yağmurlama ve sık bitki dokularının olduğu alanlarda damlama sulama sistemine geçilmesi gerektiğini vurguladı.

Söz konusu modern sistemlere birkaç yıl önce geçilmiş olsaydı, şu an Ankara başta olmak üzere yaşanan susuzluk sıkıntıları belki de yaşanmazdı" diyen Kolçak, şöyle konuştu:

"Küresel ısınma ile ilgili çok uzun yıllardır tehditler var. Bu nedenle kent yöneticilerinin bu konu üzerinde daha önceden çalışmalar başlaması gerekirdi. Bu nedenle oda olarak geçtiğimiz yıllarda bazı kent yöneticileri ile görüşerek yapılması gerekenler konusunda önerilerde bulunduk. Ancak dikkate alınmadı. Doğal alanlar ve kaynakları kaybedersek hayat biter. Bu nedenle her şeyin doğal kaynaklara paralel yapılması gerekir."

"Başkent Ankara‘daki Rant"

Kolçak, başkent Ankara‘daki park ve refüjlerdeki yeşil alanların modern anlamda sulama sistemi için yöntemi konusunda gerekli olan alt yapının yarıya yakınının 1994 yılına kadar tamamlandığını ancak, daha sonraki yıllarda ise çeşitli gerekçelerle hazırlanan sistemlerin devre dışı bırakılarak, hortumlu sulamaya tekrar dönüldüğünü belirtti.

Sulama sistemleri sayesinde bazı kesimlerin yüksek miktarlarda rant sağlayabileceğine işaret eden Kolçak, "Ankara‘daki sulama işlemleri ne yazık ki diğer kentlerimizde olduğu gibi ehil olmayan kişiler tarafından yürütülüyor. Bu nedenle yapılan sulama sırasında suyun önemli bir kısmı israf ediliyor. Yetkililerin bu konuları tekrar gözden geçirip, yeni çalışmalara başlaması gerekir" dedi. Ülke genelinde sık olarak rastlanan çimin tohumunun ithal edildiğini hatırlatan Kolçak, ayrıca çimin çok fazla su isteyen bir bitki olduğunu söyledi. Kolçak şöyle devam etti:

"Özel veya kamu alanlarında çim yerine çalı grubu ve ağaçlardan oluşan odunsu bitkileri ve sedum türü bitkilerden oluşan gövdesinde su biriktiren ve suya uzun zaman ihtiyaç duymayan sukkulent türü bitkilerin kullanılmasını öneriyoruz. Çünkü çim alanlar hem su maliyeti hem de döviz karşılığı alınan bir tohumun ürünü olması nedeniyle her yıl binlerce doları israf ediyoruz. Artık ulusal değer kaynaklarımıza sahip çıkmamız lazım."

Kolçak, Türkiye‘nin 2000 yılında birçok Avrupa ülkesinin bile henüz imzalamadığı "Avrupa Peyzaj Sözleşmesi"ni imzalayarak 2003 yılında yürürlüğe girmesini kabul ettiğini anımsattı.

Ancak bu sözleşmenin gereği olan "Ulusal Peyzaj Politikası"nın oluşturulmadığını anlatan Kolçak, doğal, kültürel ve tarihi değerlerin birer peyzaj alanı olduğuna işaret ederek, Ulusal Peyzaj Politikasının oluşturulması halinde tüm bu değerlerin bütüncül bir planla değerlendirilip, ekonomik ve işlevsel peyzaj çalışmalarının yapılacağını kaydetti.