TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

Adana Kent Sorunları Forumu Yapıldı

ADANA
12.02.2008 (Son Güncelleme: 12.02.2008 17:54:26)

Adana Kent Sorunları Forumu geniş bir katılımla gerçekleştirildi....

TMMOB adına, TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu sekreterliğinde düzenlenen "ADANA KENT SORUNLARI SEMPOZYUMU"na hazırlık amacıyla; Adana‘daki tüm örgütlü kesimlerin, Adana‘nın sorunlarını, kendi açılarından dile getirme olanağı veren "ADANA KENT SORUNLARI FORUMU" 9 Şubat 2008 Cumartesi günü toplandı.

Tüm dernek, kamu kurumu, meslek örgütleri, partiler, muhtarlıklar, belediyeler, üniversite, vb. temsilcilerinin görüşlerini dile getirmelerine ve tüm Adanalıların izleyici olarak katılımına açık gerçekleşen "ADANA KENT SORUNLARI FORUMU"nu 250‘yi aşkın katılımcı izledi. Yaklaşık 5 saat süren Forumda üniversite mensupları ile basın ve yayın kuruluşlarının yanı sıra muhtar ve çeşitli dernekler ile meslek odalarının temsilcilerinden oluşan toplam 32 konuşmacı görüşlerini dile getirdi.

"ADANA KENT SORUNLARI FORUMU"nu Sempozyum Yürütme Kurulu üyeleri, Ali OLGUN, Cüneyt ERGİNKAYA ve Özlem AYTOK‘dan oluşan üç kişilik divan heyeti yönetti. Divan Başkanı Ali OLGUN açılış konuşmasında; bu Forumdan çıkacak sonuçların Nisan 2008 sonunda düzenlenecek "ADANA KENT SORUNLARI SEMPOZYUMU"nda geniş olarak tartışılacağını, davetli uzmanlar ile üniversite öğretim üyelerinin önerecekleri çözümlerin yerel yöneticiler ile yerel yönetime aday olacaklarını, Adana ile ilgili karar alıcıların başvuracağı bir kitap haline getirilerek belgeleneceğini kaydetti.

TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Hüseyin ATICI konuşmasında şunları söyledi:

"TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu; Birliğimize bağlı Odalarımızın üyelerinin uzmanlık alanından hareketle kentimizin, kentlimizin sorunlarına ilişkin görüş ve önerilerini hem üyeleri hem de kamuoyu ile paylaşmayı toplumsal bir sorumluluk olarak görmektedir.

Ülkemizin siyasi ve ekonomik sorunlarının bugün ulaştığı noktada, hükümet sürdürdüğü politikalarla; iç ve dış borç ödemeye odaklanmış, çalışana, üretene, emekçiye, ağır faturaların ödetildiği, gelir dağılımındaki dengesizliğin ve işsizliğin sürekli arttığı politikalar sonucunda yoksulluk ve sosyal adaletsizlik en üst noktaya taşınmıştır.

Siyasi iktidarların yıllardır sürdüre geldiği üretim ekonomisi yerine rant ekonomisine dayalı politikalarının toplumsal yaşamımızda yarattığı bu olumsuz tablo ile birlikte, ülkemizde özellikle 1950‘li yıllardan sonra yaşanan büyük ve yüksek kentsel değişim hızı kentsel oluşumlara, dokulara, fiziki çevrelere, sosyal ve kültürel yaşama tahripkar etkiler yaratarak, kentlerimizi birer sorun yumağına dönüştürmüştür.

Kentsel yaşamın her alanında doğru ve bütünsel kentsel politikalar ve uygulamalar ortaya konamadığı sürece bu etkilerin katlanarak artması ve çözümlenemez duruma ulaşması kaçınılmazdır.

Uzmanlık alanlarımızdan hareketle elde ettiğimiz birikimlerden yola çıkarak çağdaş, planlı, sağlıklı, güvenli, demokratik, sanayileşen, üreten bir Adana hedefiyle yaşadığımız kentin sorunlarının çözümüne ilişkin değerlendirme, görüş ve önerilerimizi bugün Şubelerimizin yetkilileri burada sunacaklar. Bunlardan bazıları;
- Çarpık kentleşme-gecekondulaşma,
- Planlama hataları ve eksiklikleri,
- Kent kültürü ve kentlilik bilincine yönelik yok sayma ve saldırı politikası,
- Kentsel dönüşüm projelerine "rantsal bölüşüm" anlayışıyla yaklaşılması,
- Kamusal dış mekanlar ve sosyal alanlarda hem nitelik hem nicelik olarak yetersizlikler,
- Yasadışı yapılaşma, imar yönetmeliği değişikleri ile dolaylı af ilan etme, kanunları bypass etme anlayışları,
- Sanayi alanlarının yer seçiminde, eski sanayi alanlarının yeniden değerlendirilmesinde yaşanan sıkıntılar,
- Kent içinde bulunan, çevre ve insan sağlığı açısından önlem alınması gereken sanayi tesisleri,
- Toplu ulaşım, bağlı olarak son 6 ayda giderek artan trafik sorunu, bir türlü bitirilemeyen hrts "hafif raylı taşıma sistemi", il koordinasyon kurulumuz tarafından ısrarla hatırlatılmasına rağmen yapılmayan "ulaşım ana planı",
- Yapı üretim ve denetimi ile ilgili ulusal düzeyde yaşanan sorunların yerel yansımaları,
- Depreme ve afetlere karşı alınacak önlemler,
- Enerji planlaması ve yönetimi, enerjinin verimli bir şekilde kullanımı,
- Temmuz 2007‘de ihalesi yapılan ve yasaya göre 6 ay içinde yani Ocak 2008‘de çalışmaların başlatılması gerekliliğine rağmen hala başlamayan "doğalgaz" altyapı çalışmaları,
- Son birkaç yılda giderek artan hava kirliliği, gürültü kirliliği,
- Katı atıkların toplanması ayrıştırılması, depolanması, atık suların arıtılması ve uzaklaştırılması, sağlık alanında, sinek, çöp vb sorunlarla ilgili önleyici mücadele zamanında ve etkili biçimde sürdürülmelidir.
- Yangın güvenliği,
- Benzin ve LPG istasyonlarının standartlara uygun çalıştırılması,
Bu ve benzeri pek çok sorunun yanı sıra kentimizle ilgili yapılan, planlanan her işte aşağıdakilere dikkat edilmesi öncelikle önem verdiğimiz konulardır.
- Kentsel hizmetlerin sunulmasında, kaynaklar, verimli ve büyük çoğunluğun yararı gözetilerek kullanılmalıdır.
- Kent yağmacılarına geçit verilmemelidir.
- Meslek odaları, demokratik kitle örgütleri ile yakın ilişkiler kurulmalıdır.
- Kentsel hizmetlerin sunulması, kentin farklı bölgeleri arasında adil olmalıdır.
- Kentsel hizmetler çocukların, yaşlıların, engellilerin farklılaşan gereksinimlerini karşılayabilme özelliklerine de sahip olmalıdır.
- Kentsel hizmetler sürekli ve düzenli olmalıdır.
- Kentsel hizmetler dönem sonunda değil, dönem içerisinde yapılmalıdır.
- Kentsel hizmetlerin uygulama süreçlerinde kamu kurumları arasında koordinasyon sağlanmalıdır.
- Kentsel hizmetleri sunan yerel yönetim personeli meslekiçi eğitimden geçirilmelidir.
- Ranta değil üretime kaynak ayırma kalkınma, sanayileşme teşvik edilmelidir.
- Sanayileşme potansiyeli giderek artan bölgede ara eleman ihtiyacına yönelik meslek edindirici kurslar açılmalıdır.
- Adana halkı kentli ve tüketici bilincine sahip olmalıdır.
- Bölge belediyeleri ile ortak çalışmalar yapılmalıdır.

Yerel yönetimlerde yurttaş odaklı, katılımcı yönetim yaklaşımı esas alınmalıdır.

Kamu yararı amacıyla hizmet sunan yerel yönetimler her yurttaşa eşit davranmak, temel hizmetlerin alınmasında yurttaşlara eşit haklar tanımak, sosyal ve ekonomik yoksunluk düzeyinde olanları korumak ve sağlıklı yaşam koşullarını oluşturmakla yükümlüdür.

Yerel yönetimler, yalnızca merkezi yönetimin yükünü azaltmak ve kentsel alt yapı sorunlarını çözmekle görevli siyasal/yönetsel kurumlar değildirler.
Yerel yönetimler özel sektörden farklı olarak kamu yönetiminin temel felsefesini göz ardı ederek, kar elde etmek ve hizmeti zaten alma gücüne sahip olanlara dağıtmak gibi bir yanlışın içine giremezler. Çünkü mal ve hizmetler kamu yararı esas alınarak, eşitlik ölçülerine bağlı kalarak yalnızca kamu yönetimi ile adil ve eşit dağıtabilir.

Kentliyi kentli ile birlikte yönetmek için;

Kentimizin çağdaş, planlı, sağlıklı ve güvenli oluşumunun "olmazsa olmaz koşulu" karar ve uygulama süreçlerinde katılımcılığın temel ilke olarak benimsenmesidir.

Gündelik ve geleceğe ilişkin sorunların tartışılması, çözüm önerilerinin üretilmesi ve uygulama süreçlerinin denetlenmesi yönünde katılım platformlarının oluşturulması, işler ve işlevsel kılınması toplumsal uzlaşmanın ön koşuludur.

Ayrıca, yerel yönetimlerde karar süreçlerinde vatandaşlardan oluşan meclislere, referandumlara ve vatandaşların doğrudan katılımına olanak veren yönetimlere başvurulması hakları olmalıdır.

Bu nedenlerle kent kentliyle birlikte yönetilmeli ve demokratik katılım mekanizmaları oluşturulmalıdır."

Okunma Sayısı 939
Fotoğraf Galerisi