TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

Dostlarımızdan 30 Eylül' E Ilişkin Dayanışma Mesajları

GENEL MERKEZ
04.10.2006 (Son Güncelleme: 13.11.2006 13:29:46)

TMMOB, KESK, DİSK, Çevre Mühendisleri Odası, Ziraat Mühendisleri Odası, YURTSEVER CEPHE Ankara Mühendis, Mimar ve Plancılar İnisiyatifi mesajları ve katılımlarıyla gücümüze güç kattılar...

-TMMOB Başkanı Mehmet SOĞANCI  tarafından gönderilen dayanışma mesajı:

Sevgili Peyzaj mimarı arkadaşlarım,

Hepinizi TMMOB Yönetim Kurulu adına sevgiyle selamlıyorum.Uzun bir çalışmanın ardından mesleğiniz için, haklarınız için bir aradasınız. Şimdi Ankara buluşmanıza geldiniz. Hoş geldiniz.Aranızda olamadığımız için üzgünüm. Siz orada geleceğinize sahip çıkarken, bizler de burada İstanbul'da Türkiye Sosyal Forumu'nda sizin adınıza emek ve meslek örgütleri ile birlikte, "Bir başka dünya"nın şarkılarını söylemekteyiz.Bu şimdi her şeyden daha fazla önem taşıyor. Hepimiz biliyor ki; örgütümüz TMMOB; odağında, öznesinde insanın olduğu bir mesleğin uygulayıcılarının örgütü. İnsan odaklı olmasından dolayı, bizim mesleğimiz onurlu bir meslek ama bir o kadar da sorumlulukları olan bir meslek. Dolayısı ile bu mesleğin örgütünün, TMMOB'nin ve bağlı odalarının sorumlulukları ona göre fazlalaşıyor.Biz, bir yandan insana ve insanlığa karşı işlenmiş suçlara karşı çıkıyoruz, öte yandan da insana ve insanlığa olan sorumluluklarımızı biliyoruz ve sorumluluklarımızın gereklerini yerine getirmeye çalışıyoruz. Bir yandan da üyelerimizi haklarının elde edilmesine, taleplerinin gerçekleşmesine yönelik çabalarda bulunuyoruz.Öte yandan, sorunlarımızın, toplumun ve halkın sorunlarından ayrı tutulamayacağını da biliyoruz. Sıkıntılı, sancılı, sorunlu bir ülkede yaşıyor olmanın tüm sonuçları mühendis, mimar kimliğimizle birlikte, yurttaş kimliklerimiz dolayısı ile gene bizi buluyor. Bunun için yazdıklarımızın sonunda, kamuoyuna duyurularımızın sonunda mutlaka "kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz" diyoruz.Dünyaya çeviriyoruz yüzümüzü, insanlık bu gün hangi koşullarda yaşamını sürdürüyor onu sorguluyoruz: Dünya küreselleşmenin yıkıcı etkisi ile şekilleniyor. Sermayenin sınırsız hareketliliğini ifade eden küreselleşme çağında, sermaye fiili ve ideolojik olarak yaşamın bütün gözeneklerinde tahakküm kuruyor. Küreselleşme ile dünya kaos ortamına sürükleniyor; ülkeler, bölgeler, şehirler, mahalleler arasındaki eşitsizlikler gün geçtikçe artıyor, yoksulluk, açlık ve işsizlik yaygınlaşıyor, şiddet günlük yaşamın her noktasında boy gösteriyor, ABD Ortadoğu'yu kan gölüne çevirdi, işgal derinleşerek devam ediyor. Uygulanan neo-liberal politikalar dünyayı bir karabasana sürüklüyor. İdeolojilerin sonu, kapitalizmin sonsuzluğunun ilan edildiği dönemde, egemenlerin tüm dünyaya sunduğu refah, demokrasi ve özgürlük vaadini yoksulluk, savaş, işsizlik ve açlık yalanlıyor.

Türkiye'nin küreselleşme sürecine eklemlenmesi 'Türkiye çağ atlıyor' reklamları ile başlamıştı. Gerçek olan ise Türkiye'nin çağ atladığı değil, dünyayı sermayenin ihtiyaçlarına uygun olarak yeniden düzenleyen 'küreselleşme çağına' eklemlenmesiydi. Sermayenin dünyayı içselleştirdiği, sınırları, kuralları kendi lehine ortadan kaldırdığı, bütün alanlara etkin ve doğrudan müdahale ettiği bir dönem Türkiye'de de yaşanmaya başladı. Türkiye açısından son dönem yapılan yasal düzenlemeler bu durumun son hamlesi olarak gerçekleşiyor. Bir yandan kamu hizmetleri paralı hale getirilirken, diğer yandan da kamu kurumlarının mülkiyeti sermayeye devrediliyor. Yaşanan durumun toplumsal sonuçları daha derin olacak, uzun yıllardır uygulanan neo-liberal politikalarla yoksullaşan halk bu uygulamalarla eğitim, sağlık gibi en temel insani haklardan bile yararlanamayacak duruma gelecek, yoksulluk derinleşecek, toplumsal dışlanma yaygınlaşacak.

Üretimin yerini finans hareketlerinin aldığı, sosyal devletin ortadan kaldırıldığı, devlet-yurttaş ilişkisinin sermaye-müşteri ilişkisi olarak yeniden tanımlandığı, tüm hizmetlerin paralı hale getirildiği günümüzde, yaşam gün geçtikçe güvencesizleşiyor. Türkiye'nin politik yönelimlerinden, çalışanların ücretlerine kadar her şey IMF, Dünya Bankası ve AB ile kurulan ilişkiler çerçevesinde belirleniyor. Finans kapitalin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik hazırlanan bütçe, rant, faiz ve dış borç ödemeye endeksleniyor. Ekonomik istikrar, büyüme, enflasyonun tek haneli rakamlara inmesi gibi sürekli gündemde olan gelişmeler halkın yaşamına yansımıyor. Hükümet kamu çalışanları ile yaptığı toplu görüşmelerde sefalet ücretinde ısrar ediyor, IMF'ye verilen sözlerin dışına çıkılamayacağı ifade ediliyor. AKP iktidarı, Türkiye'nin en önemli kamusal varlıklarını 'parayı veren düdüğü çalar' sözleri ile satıyor. Bütün bu politikalar Türkiye'de yaşanan dönüşümün yönünü gösteriyor.Kısacası sıkıntılı, sorunlu ve sancılı bir ülkede yaşıyoruz. Bunlar yetmiyormuş gibi, şimdi Peyzaj mimarlarının, sizin başınıza gelene bakın.Evet, sevgili peyzaj mimarları,Bu hiç olmadı. Siyasal iktidarın yaptığı iş iş değildir...Siyasal iktidarın tuttuğu yol yol değildir.Peyzaj Mimarları Odamızın yürüttüğü haklı mücadele TMMOB'nin mücadelesidir.TMMOB, siyasal iktidarın yarattığı bu anlamsız sorunun peyzaj mimarları ile orman mühendislerinin el ele, kol kola mücadeleri ile aşılacağını bilmektedir.Şimdi peyzaj mimarlarına düşen "bir olmak"tır, "diri olmak"tır, “odamıza sahip çıkmak'tır Hepinize mücadelenizde başarılar diliyorum.Yolunuz açık olsun.

-DİSK Ankara Bölge Temsilcisi  Tayfun GÖRGÜN tarafından gönderilen dayanışma mesajı:

Ülkemizde emekçilere yönelik saldırıların artarak sürdüğü bir dönemden geçiyoruz. AKP iktidarı toplumun taleplerini dikkate almak, ülke sorunlarına çözüm bulmak yerine yeni sorunlar yaratıyor. Yakın süreçte genelde meslek örgütlerine özelde peyzaj mimarlarına yönelik gerçekleşen uygulamalarda bunun bir parçasıdır.

Peyzaj Mimarları Odası’ nın uzmanlık alanına yönelik hak ihlali ve gaspına karşı yürüttüğü mücadele , bugün ülkenin dört bir yanından başkent sokaklarına ulaşmıştır. Ne mutlu size ki susmadınız “ Ülkemize , İnsanımıza, Emeğimize, Mesleğimize Sahip Çıkıyoruz” diye birlikte haykırmayı tercih ettiniz.

Peyzaj Mimarları Odası ve üyelerinin yanında olduğumuzu belirtir, başarılı mücadelelerinin devamını diler, dostluk ve dayanışma duygularımızı iletiriz.

 

-TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı  Gökhan GÜNAYDIN tarafından gönderilen dayanışma mesajı:

Türkiye Büyük Millet Meclisi, Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu ve Genel Kurulu’ndan meslekler arası uzmanlık ve bilim alanları farklılığına saygı gösterilmeksizin, TMMOB bütünlüğü hiçe sayılarak geçirilen, “Orman Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği Hakkında Yasa”, birçok mesleğin hak ve yetkilerini gasp etmiştir. Bugün ve gelecekte, orman mühendislerine yetkili olmadıkları alanlarda çalışma olanağı tanıyarak, kamu yararı ilkesi de yok sayılmıştır.

Sözü edilen anti demokratik ve bilim dışı uygulamaya karşı, Ziraat Mühendisleri Odası, Peyzaj Mimarlarının haklı tepkilerine destek vermektedir.

Etkinliğinizin, meslek ve ülke adına yararlı sonuçlar üretmesi dileğiyle, dostluk selamlarımızı iletiriz.

 

-TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Ankara Şube Sekreteri Baran BOZOĞLU tarafından gönderilen dayanışma mesajı:

TMMOB PEYZAJ MİMARLARI ODASI  YÖNETİM KURULU’NA

TMMOB örgütlülüğü içerisinde meslek alanınızı ranta teslim etmemek adına vermiş olduğunuz mücadele, geleceğe dair umutlarımızı güçlendiriyor.

Ankara yerelinde yürüttüğümüz ortak çalışmalarımız ve emeklerimizle büyüttüğümüz dayanışma duygularımızın yarattığı inançla,

Mücadeleniz MÜCADELEMİZDİR!  diyoruz.

30 Eylül 2006 Cumartesi günü yapacağınız kitlesel eylemde, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Ankara Şubesi olarak Peyzaj Mimarı dostlarımızla birlikte olacağız.

Saygılarımızla.

 

-Emperyalizme Karşı YURTSEVER CEPHE Ankara Mühendis, Mimar ve Plancılar İnisiyatifi tarafından gönderilen dayanışma mesajı:

Türkiye' nin dört bir yanından mesleğine, ülkesine ve geleceğine sahip çıkmak için Ankara' ya gelen Peyzaj Mimarları ve Peyzaj Mimarlarına bu mücadelelerinde destek veren mühendis, mimar ve plancılar, hepinizi Emperyalizme Karşı YURTSEVER CEPHE' nin  Ankara Mühendis, Mimar ve Plancılar inisiyatifi olarak selamlarız.

Dostlar, hepimizin bildiği gibi dünyamız ve ülkemiz emperyalizm ve işbirlikçilerinin yoğun saldırısı altında. Bu saldırı üzerinde yaşadığımız toprakları, mesleğimizi, onurumuzu ve geleceğimizi tehdit ediyor, mühendis, mimar, hekim olmamızı anlamsızlaştırıyor. Herşey paranın, piyasanın ve işgalcilerin hizmetine sunuluyor. Madenlerimiz, fabrikalarımız, okullarımız, hastanelerimiz, topraklarımız ve ormanlarımız paranın saltanatı sürsün diye çalıştırılıyor ve işletiliyor. Dolayısıyla, talan ediliyorlar ve yok oluyorlar.

Dostlar piyasanın ve paranın saltanatı bizden işgalciler için askeri üsler kurmamızı, plansız ve kontrolsüzce dünya kaynaklarını tüketilmesi için üretilmememizi, dünya tohumculuk tekelleri kazansın diye tarlalarımızı ipotek altına almamızı ve daha çok rant elde etmek için ormanlarımızı yok etmemizi istiyor.

Artık bir karar vermemiz gerekiyor. Ülkemize sahip çıkmadan mesleğimize sahip çıkmanın mümkün olmadığı bir karar anındayız. Ya ülkemize , mesleğimize sahip çıkarak yani emperyaizme, sermayeye ve onların saldırılarına karşı mücadele ederek piyasanın akılsızlığının karşısına insanlığın birikimi ve aklını koyarak gerçek mühendisler ve mimarlar olacağız, ya da onurumuzu, mesleğimizi ve geleceğimizi piyasaya teslim edip kaybedeceğiz.

Peyzaj mimarlarının verdiği mücadele bu yüzden önemli. Peyzaj Mimarları sadece mesleki yetkileri için değil, ülkemizin doğal zenginliklerinin korunması için  mücadele ediyorlar. Aynı zamanda meslektaşlarımızın bir suçun ortağı haline getirilmesine engel olmak  için mücadele ediyorlar.

Dostlar, sevgili peyzaj mimarları; mesleğinize, ülkenize ve geleceğinize sahip çıkmak için çıkmış olduğunuz yolda yalnız olmadığınızı , yurtsever mühendis, mimar ve plancılar olarak dostluk ve dayanışmamızı bildiririz. 

 

YORUMLAR

Yorumlar moderator kontrolünden geçmektedir. e-Posta adreslerinin gerçekliği kontrol edilir

Toplam 0 adet.

YORUMLAR BÖLÜMÜNÜN KURALLARI:
Yazılan tüm yorumlar moderator kontrolünden geçmektedir. Moderator yorum yazanlara veya üçüncü kişilere hakaret ya da bu kişilerle ilgili küçültücü sözler içeren yorumları yayına uygun görmez ve siler. Sayfanın niteliğine göre tüm yorumlar moderator kontrolunden geçerek yayınlanıyor olabilir. Bu durumda yorumlarınız anlık olarak yayına girmez. Yine de yayına girmiş olsa dahi moderator daha sonra aynı yorumu yayından kaldırabilir. Moderator kontrollu yayın niteliği taşımayan forumlarda yazılan yorumlar anlık yayına girer fakat moderator yayınının devamında sakınca gördüğü yorumları yayından kaldırabilir. Yazılan yorumların güvenilirliğini artırmak amacıyla yorum yazana ait e-posta adreslerinin gerçekliği kontrol edilebilir. Bunun için e-posta adresine kontrol bağlantısı içeren e-posta gönderilir ve bu bağlantıya tıklanılması beklenir. Forumlarda yazılan yorumların kamu düzenini bozucu, genel ahlaka aykırı, başkalarını rahatsız edici ve yasalara aykırı olmaması çok önemlidir. Yorumların sorumluluğu tamamen yazarına aittir.


Okunma Sayısı 1541