TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma!

GENEL MERKEZ
15.04.2010 (Son Güncelleme: 15.04.2010 10:28:01)

29.01.2010 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun 759, 760, 761, 762 ve 763 no’lu İlke Kararlarıyla; İdare Mahkemelerinde iptal davası açılan parsel ve sit ölçeğindeki konulara ilişkin başvuruların Koruma Bölge Kurullarında değerlendirilmesi aşamasında uygulamada çıkan sorunlar için bir kısım kararlar alınmıştır.

BASIN AÇIKLAMASI

30.03.2010

KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA!

29.01.2010 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu‘nun 759, 760, 761, 762 ve 763 no‘lu İlke Kararlarıyla; İdare Mahkemelerinde iptal davası açılan parsel ve sit ölçeğindeki konulara ilişkin başvuruların Koruma Bölge Kurullarında değerlendirilmesi aşamasında uygulamada çıkan sorunlar için bir kısım kararlar alınmıştır.

Koruma Yüksek Kurulu‘nun anılan İlke Kararları‘nın uygulamadaki sorunlara çözüm bulmak şöyle dursun birçok sorunu da beraberinde getireceği görülmektedir.

Şüphesiz ki Koruma Yüksek Kurulu kararları doğrultusunda hareket eden Koruma Bölge Kurulları, İdare Mahkemeleri tarafından verilen kararları eksiksiz uygulayacaktır ve bu kararların dışına çıkamayacaktır! Ancak  759, 760, 761, 762 ve 763 no‘lu İlke Kararları ile Bölge Kurullarının, açılan davalar devam ederken herhangi bir koruma kararı alınmaksızın hasara uğrayacağının veya ortada korunacak bir kültür varlığının kalmayacağının anlaşılması halinde kültür varlığının devamlılığını sağlamak üzere gerekli kararı alabilmesine imkan verilmiştir.

Ancak bu kararlar alınırken ortada bir kültür varlığının kalmayacağı kim tarafından nasıl ve ne şekilde tespit edilecektir?  Kurulun alacağı gerekli önlemler neler olacaktır? Bu önlemlerin sınırı nasıl belirlenecektir? Devam eden dava ne derece dikkate alınacaktır? Görülmektedir ki devam eden davaların konusu kültür ve tabiat varlıkları ile ilgili alacağı kararlarda Koruma Kurullarına geniş bir takdir yetkisi verilmiştir. Öyle ki Koruma Yüksek Kurulu tarafından alınan bu ilke kararıyla öyle geniş bir takdir yetkisi tanınmıştır ki bu yetki ile hareket eden Kurulların, alacakları kararlarla devam eden davaları konusuz bırakması, hukuka aykırı işlemlerin iptalinin engellemesi mümkün olabilecektir. Öyle ki Kurullar, kendi kararının iptali ile ilgili görülen bir yargılamada bu ilke kararı ile kültür ve tabiat varlıklarına müdahale edebilme imkanına sahip olmuştur.

Kaygımız binlerce kültür ve tabiat varlığının korunmasının yanı sıra Garanti Bankası ve Akbank tarafından kredi sağlanacak olan Hasankeyf ve mille kaplanarak su altında bırakılarak boğulmak istenen su perisi Nymphe‘nin yurdu Allianoi sebebiyledir. Her seferinde arkası dolanılmak ve yeni kararlar ile bertaraf edilmek suretiyle etkisiz kılınmaya çalışılan yargı kararlarına yenilerinin eklenmesi endişesini taşıyoruz.

Keza söz konusu ilke kararlarıyla koruma amaçlı imar planları yapılmayan alanlardaki taşınmaz kültür varlıklarına müdahale edilmesine de imkan tanınmıştır. Yüksek Kurul, aldığı ilke kararları ile bu müdahalenin ancak "zorunlu" olduğu durumlarda alınabileceği iddiası ile açıklamaya çalışsa da asıl sorun, bu zorunluluğun ne olduğunun tespiti kadar uygulamasında karşımıza çıkacaktır.

Oysa ki taşınmaz kültür varlıkları için tek zorunlu olan tek eylem onların mutlak suretle korunmasıdır!

Tarihe, kültüre, bugüne ve geleceğe ışık tutan kültür varlıkları için zorunlu da olsa bir yapı, hatta alt yapı yapılması mümkün değildir. Söz konusu İlke Kararları ile kültür varlıklarına karşı ortaya çıkacak "hukuka aykırı" eylemlere meşru zemin hazırlanmaktadır.

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu kültür varlıklarına doğrudan müdahalenin önünü açan söz konusu ilke kararlarını bir an evvel geri almalı ve Bakanlık, bu kararlar ile KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA‘ktan vazgeçmelidir.  

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

TMMOB PEYZAJ MİMARLARI ODASI

 

Okunma Sayısı 1068