Zonguldak - Filyos Sahili Sit Alanları Ve Kıyı Ekosistemi Tehlike Altında!

Kıyı ekosistemi ve ekolojik dengelerin canlı yaşamındaki değerini bilmeyen, bilimsel açıklamalara rağmen mevzuatlara ve hukuka aykırı olarak dolguya devam edenler derhal istifa etmelidir.

ZONGULDAK-FİLYOS SAHİLİ SİT ALANLARI VE KIYI EKOSİSTEMİ SEÇİLMİŞLERİN DİKTATÖRLÜĞÜ ALTINDA TEHLİKEDE

Karadeniz kıyılarındaki büyük saldırıya, Zonguldak‘ın kuzeydoğusunda yer alan sahil beldesi olan Filyos‘ta maruz kalıyor. Merkezi otoritenin 35 km.lik kıyı şeridi üzerinde 5. liman projesini gündeme getirmesinin yanı sıra , yerel otoriteyi "seçilmiş" olarak temsil eden belediye başkanının, kıyı ekosistemini yok edici projesiz ve sahil projesi adı altında, tüm mevzuatlara aykırı uygulamaları ile  istinat duvarı yapımını gerçekleştirdiği ve yol hafriyatı ile kıyı dolgusu yaptığı proje ile  hukuksuzluğun son senaryoları yazılıyor.

Filyos‘ta kıyı ekosistemini yok etmeye yönelik, hem doğal sit alanına hem de tarihi sit alanının üstüne betonlar dökülerek yapılan bir uygulama olduğu bilgisi üzerine, peyzaj mimarlığı meslek disiplininin önemli çalışma alanlarından biri olan kıyı-deniz ve doğal varlıklar üzerinde yapılan uygulamalar hakkında, belelediye başkan ve belediye meclis üyelerinden bilgi almak üzere,  Odamızı temsilen Redife KOLÇAK ve Ozan YILMAZ‘ın gerçekleştirmiş olduğu görüşmeler sonrası, Filyos‘ta çalışmaları devam eden antik kent çalışmaları, sahilde projesiz yapılan istinat duvarları ve dolgunun mevzuatlara uygun olup olmadığı hususunda Karabük Kültür ve Tabiatı Varlıklarını Koruma Kurulu‘na , Bayındırlık ve İskan Bakanlığı İl Müdürlüğü‘ne yazılı müracaatlar yapıldı.

Filyos‘ta, Güneydoğu Anadolu Projesi‘nden sonra Türkiye‘nin en büyük kalkınma projeleri arasında gösterilen Filyos Vadi Projesi yıllardır uygulanmayı bekliyor ve 1990‘lı yıllarda  yapılan proje uygulanamazken, Filyos‘un doğal-kültürel ve tarihi değerlerinin Filyos kalkınması için planlı bir şekilde devreye girmesine izin vermeyenler , Filyos‘un doğal-tarihi varlıklarını katlediliyorlar.

Kazı çalışmalarında da sürekliliği olmayan TİOS antik kentinin bilimsel ağırlıklı çalışmaları bitirildiğinde,  Filyos‘un Karadeniz‘in Efes‘i olacağı biliniyor. Böylesi bir tarihi değere sahip olmasına rağmen belediye başkanı ve meclis üyeleri tarafından sadece belde kalkınması ile ilgili liman yapımının uygunluğu kararı çıkarabilme cesaretini göstermektedirler.

Belediye başkanından  son diktatörlük örneği ise, Filyos halkı için

Son olarak da, aslında uzun zamandır planlanan bir şeydi. Karabük Demir Çelik Fabrikası (Kardemir) orada "Kardemir Limanı, Taş Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi" yapmak için Filyos belediyesi‘nden izin aldı. Hem de henüz ÇED raporu onaylanmadan. Filyos halkı bölünmüş durumda, insanların bazıları iş sahası açılacağı gerekçesiyle limanın yapılmasını istiyor. Bazıları ise doğal güzelliklerin bozulmasını istemiyor.

Filyos belediye başkanının hukuksuzluğun son icraati...Filyos‘ta 28. Temmuz 2010 salı günü sahilde hafriyat artığı malzeme ile dolgu yapıldığı haberi üzerine Odamız Genel Sekreteri Redife Kolçak‘ın Belediye başkanı Ömer Ünal‘la yaptığı görüşme Odamız tarafından SEÇİLMİŞLERİN DİKTATÖRLÜĞÜ olarak değerlendirilmektedir.

Filyos belediye başkanı tarafından başlatılan SAHİL YOLU PROJESİ adı altında kıyı ekosistemine yapılan vahşi saldırı bilime hukuka ve mevzuatlara aykırıdır.  Bu durumu hukuksuzluğu bile bile yapan belediye başkanı " ben seçilmiş insanım istediğimi yaparım" şeklindeki açıklaması ile, ülkemizin tüm doğal ve kültürel varlıklarının, yaşam alanlarımızın kime -nasıl emanet edildiği konusunda bir kez daha düşündürmekte ve tedirgin etmektedir.

Peyzaj Mimarları Odası olarak 27 Temmuz 2010 tarihinde sahile dolgu yapılmasının devam ettiği ile ilişkin aldığımız haber üzerine belediye başkanı ile yaptığımız telefon görüşmesinde,  dolgu işlemi ve hafriyat dökümünü izinsiz yaptığı gerekçesi ile durdurması gerekliliği talebimize "ben seçilmiş adamım istediğimi yaparım "şeklinde verdiği cevap dehşet verici ve aslında artık yerel yöneticilerimizin geldiği son durumu gösterir  bir tablo içermesi sebebi ile de düşündürücüdür.

Kamu alanında yapılan çalışma devletin kanun ve yönetmelikleri ile yürütülmesi görevi verilen insan "ben yaparım ve olur" demektedir. Kendisini diktatör ilan etmektedir. Devletin ve hukukun üstünlüğünü hiçe saymaktadır.

Sahil bandındaki istinat duvarı ve bugüne kadar yaptığı asfalt artıklarından oluşan dolgu için yazılı bir izin belgesi olmadan "ben yaptım oldu " mantığıyla günlerdir hukuksuz işlem yaptığını kendisi de geçenlerde basına yaptığı bir açıklama ile deşifre ediyor...Diyor ki basın açıklamasında " Kıyı dolgusu imar planı hazırlanıyor. İzin alıp devam edeceğiz. Biz buradaki pisliği gidermek için dolgu yapmak istedik. Dolguyu yaparken sahil projemizin bir parçası olan 100 150 metre civarında bir duvar yaptık. Ama insanlarımız bu duvar için, nedense Kardemir Limanına karşı çıkanlar, bu duvara da karşı çıkmaya başladılar. Kardemir Limanına karşı çıkmasının sebepleri turizm, burada turizm ölecek mi? Turizme yatırım yapıyorsunuz pislik alanları ortadan kaldırmak istiyorsunuz ama engelliyorlar. Biz bu işlemi yapmasaydık burası havuz gibi sivrisinek içinde olacaktı.Bizim şu anda yaptığımız iş bir taşla iki kuş vurmaktır. Buradaki sivrisinek yuvasını kapatmak hem pis kokuyu gidermek hem sahil projesinin alt yapısı olan bu duvarı çekmekti."

Başkanın iki taşla hangi, taşı vurduğunu bilemeyiz ama,  Filyos‘un geleceğini vurduğu açıktır. Kendisinin sözünü ettiği gibi Bayındırlık ve İskan Bakanlığı kıyı bandını doldurmasına ilişkin verdiği izin yoktur, fakat 27 Temmuz 2010 tarihinde bile dolguya devam etmektedir.

Sahil bandında duvarın çekildiği alanla ilgili olarak 24 haziran 2010 tarih ve 944 sayılı yazıları ile beyan ettikleri 0909.2008 tarih ve 960 sayılı kararında da açıkladığı gibi duvar yapımı gerçekleşen alanın sit sınırlarına göre 2.derece arkeolojik sit alanında kaldığı tespitine rağmen Koruma Kurulu‘nun aynı tarih ve sayılı yazılarında koruma kurulunun 2. bir kararına kadar yapılan duvar ve dolgu işlemlerinin durdurulması kararına rağmen başkan 27 Temmuz (dün) yol kazısından çıkan hafriyatı sahile dolgu yapabilme cesaretini göstermektedir.

Kıyı ekosistemi ve ekolojik dengelerin insan ve canlı yaşamındaki değerini bilmeyen ve bilimsel ve teknik açıklamalara rağmen mevzuatlara ve hukuka aykırı bir şekilde  dolguya devam eden başkan derhal istifa etmelidir. Bizim bilimin ve tekniğin ışığında hareket edemeyecek yöneticilere sadece seçilmişlik kispesi altındaki ranta hizmet edeceklere  teslim edeceğimiz topraklarımız ve kaynaklarımız yoktur.

Basında ve kamuoyunda tüm olumsuzlukları yer alan başkanın icraatleri ile ilişkin,  Koruma Kurulu ve  Bayındırlık ve İskan Bakanlığı yetkilileri harekete geçmelidir. 

Filyos‘tan gelen çığlığa ses verilmelidir.