TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

Adana Ikk’dan 15 Mayıs Tmmob Mitingi Basın Açıklaması

ADANA
22.04.2011 (Son Güncelleme: 22.04.2011 11:40:23)

TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu, 15 Mayıs TMMOB Mitingi üzerine 20 Nisan, 2011 Çarşamba günü bir basın toplantısı düzenledi.

Adana İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Mustafa Altıokka Çukurova Gazeteciler Cemiyeti‘nde düzenlenen basın toplantısında mitinge çağrı yaptı;

"HAKLARIMIZ, GELECEĞİMİZ, HALKIMIZ, ÜLKEMİZ"  İÇİN!

AKP hükümeti eliyle yürütülen sınırsız sömürü, baskı ve zorbalık ülkemizi hızla karanlığa sürüklemektedir. Toplumun tüm kesimleri huzursuz ve geleceklerinden endişe eder noktaya gelmişlerdir. Veto edilen parti ve adaylarla seçimlerin meşruluğuna şimdiden gölge düşmüş,  YGS skandalı ile en son milyonca gencin geleceği karartılmıştır.

Hakları için mücadele eden işçilere, öğrencilere, çevrecilere, Kürtlere, alevilere tahammül edemeyen iktidar "ileri demokrasi", "2023 vizyonu" gibi demagojik söylemlerle kitleleri aldatmaya devam etmektedir. Diğer taraftan da basılmamış kitaplar toplatılarak toplumun bütün kesimlerine büyük bir gözdağı verilmektedir.

Devletin tüm kurumlarını kendi "yandaşları" için ele geçiren AKP iktidarı, ele geçiremediği diğer tüm kişi ve örgütleri de hedef tahtasına koymuş onlara  "yandaş olmazsan yok olursun" demektedir.

TMMOB kurulduğu günden bugüne hiçbir zaman hiçbir iktidarın "yandaşı" olmamış kamu ve toplum yararına çabaları ile hukukun ve demokrasinin gerçekleşmesinin güvencesi olmuştur ve olmaya devam edecektir.  

İktidar bugüne kadar çeşitli bahanelerle TMMOB‘un alanına ve işleyişine müdahale etmeye çalışmakta, meslektaşlarımızın doğal ve demokratik haklarını hedef almaya çalışmaktadır.

"Tarihsiz, isimsiz ve imzasız şikâyet dilekçeleri" ile keyfi ve hukuksuz olarak    "Devlet Denetleme Kurulu‘na TMMOB ve bağlı Odaları inceleme ve soruşturma yaptırtarak asılsız suçlamalarla Birliğimiz yıpratılmaya ve saldırılar karşısında savunmasız hale hazır hale getirilmeye çalışılmaktadır.

Benzer biçimde Bayındırlık ve İskân Bakanlığı‘nın örgütümüze yönelik asılsız ve mesnetsiz suçlamaları ile süreç devam etmekte örgütümüz hedef tahtasına oturtulmaktadır.

Birliğimizin ve Bağlı Odalarımızın kimi merkezi ve yerel idarelerin uygulamalarına ve planlarına karşı dava açmış olmasının da şikâyet konuları arasında yer alması bu "imzasız ve isimsiz şikâyetçinin" demokrasi ve hukuk devleti kültürünün ne olduğu ya da iktidarın neyi hedeflediği daha net anlaşılmaktadır.

Örgütümüz TMMOB bir yandan siyasi iktidarın hedef tahtasına konulurken bir taraftan da iktidardan beslenen rantçılar tarafından da hedef hale getirilmiştir. 

Çünkü ne zaman hukuku, yasaları çiğneseler, ne zaman, yeşili, ormanlık alanları, su havzalarını yok etmeye kalkışsalar, ne zaman tarım arazilerini yapılaşmaya açsalar, ne zaman boğaza "ucube" köprüler yapsalar, ne zaman fütursuzca özelleştirme gerçekleştirseler, ne zaman enerji üretiminde akla hayale gelmeyecek oyunlarla enerjide haksız kazanç sağlasalar, ne zaman kentsel değerleri ranta çevirseler meslek odaları karşılarına dikilmiştir.

Birliğimizin ve bağlı odaların sadece son iki yılda 300‘ün üzerinde konuyu yargıya taşıması bile iktidarı çileden çıkarmaya yetmiştir.

Ancak, mühendislerin, mimarların meslek odalarına ve onların çatı örgütü olan TMMOB‘ye saldırmak tarihin hiçbir döneminde kolay olmamıştır, bundan sonra da kolay olmayacaktır.

Mühendisler, mimarlar ve bağlı oldukları meslek odaları bu ülkenin değerlerinin ulusal ve uluslararası sermayeye peşkeş çekilmesine izin vermemiştir, bundan sonra da vermeyecektir. 

Oysa bizlerin ve toplumun dokularını bozan politikaları uygulayan AKP iktidarı, ısrarla meslektaşlarımızın ve meslek odalarımızın taleplerini görmezden gelmektedir.

Başta eğitim sorunu olmak üzere mühendis, mimar ve şehir plancılarının sorunlarına siyasi iktidar yıllardır kördür, sağırdır.

İşte Teknoloji Fakülteleri bunun en somut örneğidir.

Mühendislik eğitimi "şirket" "müşteri" odaklı bir tarza yönelmekte ve müfredat buna uygun hale getirilerek "her ile bir üniversite"  açılmış ve sonuçta nitelikli işgücünü de maliyet olarak gören zihniyet eğitimi toplumun ihtiyacına göre değil, sadece sermayenin ihtiyacına göre yapılandırmaktadır.

Tüm bu süreçlerin doğal sonucu olarak mühendis ve mimarlar mesleki saygınlığını kaybetmekte basit iş akdiyle istihdam ilişkisine dönüşen lisans diplomalı mesleğimiz  meslek lisesi diplomaları ile ikame edilmektedir.

Kamuda sözleşmeli vb statülü meslektaşlarımızın sayısı artmış, ücretler yoksulluk sınırı olan 2898 TL‘nin altına gerilemiştir.

Örgütümüz, diğer emek ve meslek kuruluşlarıyla birlikte, bu baskı ve saldırı politikalarına karşı dayanışma içinde olmayı, varlığının bir gereği olarak değerlendirmektedir.     Varlığımızı ortadan kaldırmayı amaçlayan meslek  onurumuzu  ayaklar altına alan, bizleri hiçe sayanları, haklarımızı, geleceğimizi, halkımızı, ülkemizi karartanlardan hesap sormak için 15 MAYIS 2011 PAZAR GÜNÜ ANKARA‘DAYIZ.."

Okunma Sayısı 1062
Fotoğraf Galerisi